6

«رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ، وَمِلْءُ مَا شِئْتَ مِنْ شَيْءٍ بَعْدُ، أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ، أَحَقُّ مَا قَالَ الْعَبْدُ، وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ: اللهُمَّ لَا مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ، وَلَا مُعْطِيَ لِمَا مَنَعْتَ، وَلَا يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ»

“Rabbenâ leke’l-hamdu mil’e’s-semâvâti ve mil’e’l-ardi ve mâ beynehumâ ve mil’e mâ şi’te min şey’in ba‘du, ehle’s-senâ’i ve’l-mecdi, ehakku mâ kâle’l-‘abdu. Ve kullunâ leke ‘abd.

Allahumme lâ mâni‘a li-mâ a‘teyte ve lâ mu‘tiye li-mâ mena’te ve lâ yenfe‘u ze’l-ceddi minke’l-ceddi”

"Rab’bimiz yerle gök arası, ve dilediğin kadar hamd sanadır. Övgü ve şeref sanadır, hiç kimse verdiğin şeyi engelleyemez, hiç kimse de engellediğin şeyi veremez. Senin gücün dışında hiç bir güç yoktur. "

6/24